Türkiye işçi sınıfının en yiğit önderlerinin uzlaşmacı, "uyumlu"
sendikacılığa karşı işçi sınıfının haklarını almak üzere 1967 yılında kurduğu
DİSK'in son genel başkanı Rıdvan Budak, DSP'den milletvekili adayı oldu. DİSK'in
kuruluş bildirgesinde yer alan ana ilkelerden biri konfederasyonun "emperyalizme
ve kapitalizme karşı mücadele etmek amacıyla" kurulduğunu belirtiyordu.
DİSK'in son genel başkanı Rıdvan Budak'ın bugün aday olduğu DSP ise, daha
şimdiden İMF programlarına uygun politikalar izlemekte ve seçim sonrası hükümete
gelmesi halinde de aynı politikalara hiçbir itirazı olmayacağını beyan
etmektedir. Ayrıca, emperyalist kapitalizmin uluslararası anayasası olarak
hazırlanan ve ülkelerin tüm kaynaklarının çokuluslu şirketlere peşkeş
çekilmesini sağlayacak MAİ'ye ve uluslararası tahkim yasalarına mutlak bir uyum
göstereceğini de seçim bildirgelerine koymuştur.
Rıdvan Budak, işte bu partiden aday oldu ve "işçi sınıfının haklarını
mecliste savunmak üzere" aday olduğunu açıkladı. Sen kimi kandırıyorsun; DSP
içinde işçi sınıfının hangi hakları savunulacak?
Bu konuda fazla bir yorum yapmak istemiyoruz. Ama şunu sormadan geçmeyelim:
Ya Rıdvan Budak, olur ya, milletvekili seçilemezse? DİSK'in başına ne adına geri
dönebilecek ve bu durumu işçi sınıfımıza nasıl anlatacak?