Her yıl okullar açılırken tüm emekçilerin ve dargelirlilerin karşılaştığı bir
kaç büyük sorun olur. Bunlardan en büyüğü sürekli olarak yenilenen ve başkalarının kullanmasına fırsat tanımayan astronomik fiyatlı ders kitapları
ise, diğeri gene aynı biçimde moda defilesine hazırlanır gibi değiştirilen okul kıyafetleridir.
Ama, hiç gündemden düşmeyen bir de kayıtlarda alınan bağış sorunu vardır.
Okullarda kayıtlar başlarken, başta milli eğitim bakanları olmak üzere ilgili
herkes kayıtların parasız olduğunu, hiç kimseden zorla bağış alınmayacağını
belirtirler. Sonra da eklerler: "Elbette mali durumu iyi olan vatandaşlarımızın
çocuklarının daha iyi bir eğitim görmesi için gönüllü olarak yaptıkları
katkılara kimsenin itirazı olamaz!"
Böylece bir yandan tavşana kaç, öte yandan tazıya tut denilen bu sistem
tekrarlanır durur. Bir kaç yıldır orada burada örgütlenen veliler, kayıtlarını
gazeteciler eşliğinde topluca yaparak bağış derdinden kurtulmayı başarıyorlar.
Ancak, sorun hiç çözülmeden ortada durmaya devam ediyor. Devlet okullara yardım
etmiyor. Her okulun onarım, ısınma ve benzeri giderlerinin hangi kaynaktan
karşılanacağı bir türlü netleşmiyor. Devlet işin kolayına kaçarak eğitim
emekçileriyle velileri karşı karşıya getiriyor. Bir yandan, öğretmenleri böylesi
bir parasal ilişki içine sokarak saygınlıklarını zedeler onların verdiği hak
arama mücadelesinin desteksiz kalmasını sağlarken, velilerin tepkisini de
öğretmenlere yönelterek aradan sıyrılmayı başarıyor.
Olması gereken, aynen anayasada yazdığı gibi "ilköğretim çağındaki her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının tüm masrafları devletçe karşılanır" hükmünün yürürlüğe girmesini sağlamaktır. Yoksa zenginlerin iyiniyetine ve
hayırseverliklerine dayalı bir bütçe oluşturmak değildir. Ya da, parası olmayanların okumamasına yol açarak, eğitimde özelleştirmeye bir adım daha atmak
hiç değildir.
Bir an önce daha örgütlü ve daha talepkâr bir veliler dayanışmasını gündeme
getirmek bir zorunluluk gibi görünüyor. Aksi takdirde, Hasan Pulur gibilerinin "yahu kardeşim parası olanlar da biraz daha fazla bağış verse ne çıkar sanki" demelerinin önüne geçemeyeceğiz.