Önce Ecevit sonra da Mesut Yılmaz Demirel'in görev süresinin bir dönem daha
uzatılmasının uygun olacağını söyledi. Ardından Devlet Bahçeli bu teklifi
değerlendirebileceklerini bildirdi.
Dünyaya 1950'den sonra gelen her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Demirel'i ya
iktidarda, ya da muhalefette gördü. Solun Türkiye'de ilk kez kitleselleştiği
1960'lı yıllarda başbakan Demirel'di. İç savaş yaşanan 70'li yıllarda başbakan
Demirel'di. 61 Anayasası'nı beğenmeyen ve "bize bol geliyor" diye eleştiren
Demirel'di. Milliyetçi Cephe (MC) dönemlerinde onlarca solcu ve aydın
öldürülürken başbakan Demirel'di. 12 Eylül geldiğinde başbakan yine oydu. 61
Anayasası yerine despotik 82 Anayasası geldikten bir süre sonra Demirel yine
siyaset sahnesine çıktı. Demirel 90'larda yine başbakan oldu. Bugün
Cumhurbaşkanı ve görev süresi 2000 yılının nisan ayında sona erecek.
Ülkemize yaptığı hizmetlerin sonu yok. Zaten kendisi de hizmet vermeye
doymamış olacak ki, bir dönem daha başta kalmak için ikide bir ses veriyor.
Çok farklı bir dönemde, henüz İsmet İnönü yaşarken, Cevdet Sunay'ın 1973'te
sona eren Cumhurbaşkanlığının bir dönem daha uzatılması görüşmeleri sırasında,
İnönü, Meclis'te senatör sıfatıyla bir konuşma yapmıştı. İnönü, Sunay'ın adını
vererek, "Bu adamın görev süresini uzatmak istiyorsunuz. Peki bu adam süresi
uzatıldığında ne yapacak? Ne yapacakmış! Düne kadar her ne yaptıysa, yarın da
aynısını yapacak!" demişti.
Ne diyelim, İnönü o konuşmayı yaparken çok haklıydı.