Sosyalist Dergi: 23 |  ÜRÜN |
Birleşik Metal-İş 17. Genel Kurulunu Yaptı

Ülkemiz ağır sanayinin en önemli alanlarından biri olan metal sektöründe örgütlü bulunan, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK'e bağlı Birleşik Metal İşçileri Sendikası, 17. Merkez Genel Kurulunu 14-16 Aralık 2007 tarihleri arasında, Bostancı Greenpark Oteli'nde yaptı. Üç gün süren kongreye birçok sendika ve demokratik kitle örgütü katıldı.

İş kanununda 13 numaralı iş kolu olarak düzenlenen metal sektöründe işçi haklarını korumak ve geliştirmek gibi bir derdi olmayan milliyetçi-sağcı Türk Metal Sendikası ve yine gerici ve uzlaşmacı bir sendikacılık anlayışı ile hareket eden sektörün 2. büyük sendikası Çelik-İş'ten sonra 3. büyük sendika olan Birleşik Metal-İş ülkemizin mücadeleci sendikalarının başında gelmektedir.

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Adnan Serdaroğlu sınıfın çıkarları doğrultusunda hareket edildiğinde neo-liberalizmin bütün engellemelerine rağmen örgütlenmenin mümkün olduğunu ve bunu pratikte de kanıtladıklarını vurguladı. Siyasetler üstü sendikacılık yapmadıklarını, taraf olduklarını, taraflarının da işçi sınıfının tarafı olduğunu belirten Serdaroğlu, işçi sınıfının önünde duran sorunların ancak taraf olunduğunda çözüme kavuşturulabileceğini belirtti

Dört yıl önce bu göreve gelen sendika yönetiminin en başarılı olduğu alan sendikal örgütlenme. Birleşik Metal son dört yıl içerisinde en çok greve çıkıp, en uzun süre grev yaparak mücadeleci, dürüst ve ilkeli bir sendikal çizgi izledi. Bunun sonucunda üye sayısını %50 gibi bir oranla büyüttü.

Birleşik Metal-İş özellikle Çok Uluslu Şirketlerde (ÇUŞ'larda) verdiği örgütlenme mücadelesi ile de dikkati çekiyor. Uluslararası dayanışmayı kendi militan mücadelesiyle birleştiren sendika, Türkiye işçi sınıfının ülke içindeki mücadelesinin uluslararası kapitalist sisteme karşı birleşik mücadelenin bir parçası olduğu bilinciyle hareket etti ve örgütlenme ağını geliştirmekte önemli kazanımlar elde etti.

Kongrenin birinci gününde sendika yönetiminin, temsilcilerin ve konukların yaptığı konuşmalar işçi sınıfının bugün karşı karşıya olduğu sorunlar ve bunların nasıl çözülebileceği üzerineydi. Kongrede özellikle kapitalizmden ve ülkenin içinde bulunduğu borç batağından kurtulmanın gerektiğine dair konuşmalar yapıldı. Kongrede, kamu kurumlarının teker teker özelleştirilmesi, SSK'nın ve sosyal güvenliğin tasfiye edilmesi, emeklilik yaşının yükseltilmesi, dolaylı vergilerin artırılması ve sağlığın paralı hale getirilmesi ile faturanın halka çıkartılmaya çalışıldığı vurgulandı. Önümüzdeki süreçte ise sermayenin kıdem tazminatlarına ve işsizlik sigortası fonuna göz diktiğinin altı çizildi. Elbette bu başlıklar sendikal hareketin toptan bir mücadele hattı çizerek ve bütün emek örgütlerinin bu sürece müdahale etmesi ile engellenebilir. Birleşik Metal-İş mücadeleci sendikal çizgisi ile bu sürecin önemli adaylarından birisidir.

Yine uluslararası sendikal hareketten davetli olarak kongrede bulunan sendikacılar sermayenin küreselleşmesine karşı emeğin de ülke sınırlarından öte enternasyonal bir mücadele hattı çizmesi gerektiğinin altını çizdi.

Kongrenin ikinci gününde delegeler söz alarak yönetimin dört yıl içindeki çalışmalarını değerlendirdi. Sendikal mücadelenin daha da yükseltilmesi için eğitimlerin yoğunlaştırılması gerektiğini vurgulayan delegeler, eğitimin nitelikli işçi yarattığının altını çizdi.

Söz alan delegelerin üzerinde durdukları bir diğer konu ise, ülkemizde sermayenin yaratmaya çalıştığı ve emekçilerin gündemini şaşırtmayı amaçlayan şovenist yapay bölünmelerdi. İnsanlar arasındaki eşitsizliği yaratanın ne din ne dil ne de ırk olduğu, eşitsizliği yaratanın kapitalist sistem olduğu vurgulandı. Bu bağlamda Türk, Kürt, Laz, Çerkez bütün emekçilerin asıl düşmanının kapitalizm olduğu, bir başkasını ezerek özgür olunamayacağı, hangi kökenden olursa olsun bütün emekçilerin eşitlik, özgürlük ve kardeşlik ilkeleri temelinde birleşik bir yaşamı örgütleyebileceği bir kez daha dile getirildi.

Kongrenin birinci ve ikinci günlerinde geçmiş faaliyetler değerlendirilirken, üçüncü ve son gününde seçimler yapıldı. Eski yönetimin verdiği mücadeleyi olumlayan, fakat mücadele alanlarının genişletilmesi ve mücadelenin daha da ileriye taşınmasını vurgulayan delegeler aynı yönetime dört yıl daha görev verdiler.



 
Yazarın Diğer Yazıları
 Haydi unutmayalım bu dayanışmayı
 Sendikalar Referandumda Neden "Hayır" Diyor?
 DİSK Anayasa Referandumunda Neden "Hayır" Diyor?
 12 Eylül Anayasası'na da, AKP Anayasası'na da Hayır
 Sahibinin Sesi Engin Ardıç, Yalancısın
 Bölünmüş Burjuvazi ve AKP'nin Stratejisi
 Merhaba
 Komünizme Adanmış Asırlık Bir Yaşam
 1 Mayıs 97 Açıklaması
 GERÇEK MUHALEFET EMEK, BARIŞ, DEMOKRASİ Bloku'dur - 21 Kasım 2002
 SEÇİM SONUÇLARINA İLİŞKİN 5 KASIM 2002 TARİHLİ DEĞERLENDİRMEMİZ
 Sonuç Bildirisi - 6 Ekim 2002
 EMEK-BARIŞ-DEMOKRASİ BLOKU'NUN SEÇİM AÇIKLAMASI - 4 Ekim 2002
 ÜRÜN YAYIN KURULU'NUN KAMUOYUNA DUYURUSU - 27 Eylül 2002
 UZAKLARDAN YAKIN BİR DOST